Sükunete davet


Sükunete Davet


Icimdeki cümlelere riya katmamak icin neredeyse uluorta cümle kuramaz oldum. Dilimin altina gizledigim bir sürü kelime var. Aklimdan gecenlerin adimlari öyle hizli ki..



Bir kosu vicdanıma ugrayip geliyorlar... Vicdanim gecip gidenlerin şeklini şemalini beğenirse,ancak o zaman dile geliyorlar. Öyle heryerde herşeyi konuşmak da neyin nesi? Zaten yeryüzü herşeyi, fütursuzca söyleyen bir sürü akil fukarasini sirtinda taşimakta. Fukaraliklarini ganimet bilip cümle ahaliye cümle dağıtanlar kabilesi.. sanki cömertce infak eder gibi.. Ağızlarından bal damlamaz onların..


Siz ey sükunet yoksunlari! Şahsınıza benden küçücük bir taş.. Sabah aç karına dilinizin altına koyun ve bekleyin.. Yan etkisi vardır, başınız döner, dünyadan da mideniz bulanır.. Tek söz söyleyemez olursunuz. Kalp kıran cümlelerinizden bir_iki kurtulursunuz. Kimbilir belki acilen şifa da bulursunuz. Öğlene bir lokma ekmek. Nasihati de akşam bir sofiden dinlemek.. Sonra,dünyevi vitrinlere siığayan bir ucuz gömlek. Nesebi tek dişi kalmışa dayanan torunlar..


Bi uyanin. Kendinize ve cemi cümlemize ettiğiniz zulümler haddi aştı. Eteklerinizdeki günahlari döküp, Rahman ve Rahim olanın kapisina dayanin..!


(Alıntı)

0 yorum: